Gök İlmi, Yeryüzü İlmi ve Depremler
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan
''Deprem bilimi bilinmezliklerin bilimi olup, fizik, matematik gibi tam tanımlı temel bilim değildir. O nedenle İstanbul'da M7,6 olacak demek için biriken toplam gerinim gerginliğini bilmek gerek. Bunu bilmiyoruz. Başka ne diyeyim?''
Kendi Twitter hesabında paylaştığı çok dürüst ve içtenlikle yapılmış bir açıklama.İşte tam da bu yüzden Gök İlmi ve Yeryüzü İlmi birbiri ile yarıştırılmamalı. Bugün ki bilim depremin bırakın hangi saat olacağını hangi gün olacağını bile gösteremiyor gerçeği ortada ise gökyüzü ve yeryüzünün bir biri ile bağlantısını yok saymadan birlikte hareket edilip değerlendirmelerde bulunulması hayati önem taşır. Astrokartografi verileri gezegenlerin yeryüzüne yansıyan enerjilerini inceleyen sistemdir. Deprem ve doğa olayları ile ilgili pek çok veriyi bilgiyi ortaya koyar bunların yok sayılmadan bütün hali ile değerlendirilmesi tüm insanlığa fayda sağlar. Depremler için DÜNYA BURÇLARI 2,6,10, Malefik Mars, Satürn ve Düğümler tarafından etkileniyor olmalıdır. Rashi Sanghatta Çakradaki 3,6,10 veya 2,7,11 Üçgeni birbirinden vedha almak için malefiklere sahip olmalıdır. Güneş ve Ay da vedha almalıdır, çünkü onlar yaşam veren güçtür, eğer zor ve kritik açılar altındaysa, o zaman can kaybı olacağını net bir şekilde gösterir.
İLİME BİLİME AKSİ İSPAT EDİLİNCEYE KADAR SAYGI DUYARIM.
Çünkü dünyanın Öküzün boynuzları üzerindeki bir tepsi olduğunu; Öküz hareket ettikçe deprem olduğunu söyleyen aynı ilim, bu gün bu söyleme safsata diyor.
Bu durumda Galileo’ un suçu neydi? O gün onu eleştirenler yargılayanlar bugün onu yer göğe koyamayanlar arasında nasıl bir fark vardı? Ama o zamanlarda bugün savunulan kabul görmüş ilmi savunanları ateşlere atıp diri diri yakıyorlardı. Ülkemiz de bulunan dünyada GÜNEŞİN ülkesi olarak adlandırılan Apollon tapınağında MÖ 7nci yüzyıla ait horoskoplar Doğum haritaları halen varlığını korurken ve Urfa göbekli tepe tapınağının gün yüzüne çıkması dünya tarihinde yeni bir süreci başlatmışken doğru kabul edilmiş pek çok savunulan teorinin çökmesi ile ve göbekli tepe tapınağında ki astrolojik semboller astrolojinin insanlığın yazılı tarihinden öncesine dayandığını ortaya koymuşken ve tüm dünyadaki bilim insanları bu gerçekleri ortaya çıkarma çabası ile araştırmalarını sürdürürken bugün halen bu konunun yanlışlar üzerinden değerlendirilerek ele alınmaya ve doğru gibi kabul ettirilmeye çalışılması hakikaten üzücüdür.‘ Gökyüzünde ki her şey Yeryüzünü Etkiler. Bu gerçekle ilimin bilimin bir bütün olarak değerlendirimesi dileği ile.
’HER BİLENİN ÜSTÜNDE BİR BİLEN VARDIR’’ Yusuf,12/76 Ayet