Astro-Arkeoloji
Astro-arkeoloji adında gelişen bir araştırma dalı vardır. Bu da eski çağ yapıtların gökyüzüne göre inşa edildiğini ve özellikle ekinoks ve solstis gibi önemli olayları işaret ettikleri saptanmıştır. Örneğin önemli piramitleri ve sfenksi içeren Gize düzlemi Orion yıldız takımını yeryüzünde yansıttığı ve Nil nehrin Samanyolu temsil ettiği görülmektedir. Böylece eski Mısır’ın gökyüzünün haritası olarak inşa edildiğini anlaşılır. Bir iddiaya göre Gize düzlemi dev bir saattir ve yarı aslan ve yarı insan olan Sfenks figürü direkt olarak bir teleskop olmadan Satürn’ün halkalarını görmek mümkün değil, ancak Satürn tanrısı hep halkalar ve yüzüklerle resmediliyordu. Ayrıca Venüs’ün hilal şeklini aldığını da biliyorlardı. Eski Sümer’e ait bir mühür kabartmasında güneş sistemini andıran bir şekilde dokuz gezegen gözükmekte.
Astrolojik Çağlar ve Astroteoloji
Ezoterik astrolojide siklüsler önemli bir yer işgal eder. Siklüs belirli bir zaman süresinden meydana gelen bir dönem anlamına gelir. Grekçede çember veya devre anlamına gelen “KUKLOS”dan türemiştir. Güneşin dünyayla ilişkisiyle ilgili üç önemli siklüs vardır. Bunlardan birincisi dünyanın ekseni etrafında dönmesinden ortaya çıkan bir gün veya 23 saat, 56 dakika ve 4.09 saniyedir. İkincisi dünyanın güneş etrafından dönmesi ile meydana gelen bir sene veya 365,242 gündür. Üçüncüsü ise 25,920 yıldan oluşan her biri 2160 yıldan oluşan 12 astrolojik çağ içeren Platonik yıldır.
Kemal Menemencioğlu
Şenay Devi